YERYÜZÜNDE YAŞAM
1-DÜNYAYI KEŞFEDİYORUZ
2-DÜNYA KAĞIT ÜZERİNDE(HARİTA BİLGİSİ)
3-DÖRT MEVSİM TÜRKİYE
4-İKLİMLER
5-GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE YERLEŞME(MAĞARADAN BÜYÜK ŞEHRE İNSANIN SERÜVENİ)
6-ANADOLU MEDENİYETLERİ
DÜNYAMIZIN ŞEKLİ
Dünya’mız , kutuplardan basık, ekvatordan şişkin bir görünüme sahiptir. Dünyanın bu şekline “Geoit” denir. Dünya’mız tam ortasından geçtiği düşünülen bir eksen etrafında dönmektedir. Dünyamız, güneş sisteminin 9 gezegeninden biridir. Güneş'in çevresinde dolanır. Küre şeklinde olup; kutuplardan biraz basıktır. Eksenin Dünya'yı deldiği varsayılan noktalar kutup noktalarıdır. Dünya, bu eksen etrafında batıdan doğuya doğru döner. Ekvator Dünyamızı iki eşit parçaya böldüğünü varsaydığımız çizgiye Ekvator denir. Ekvatorun kuzeyinde kalan bölümüne Kuzey Yarımküre, güneyindekine ise Güney Yarımküre denir.
Ekvatorun 23 27' kuzeyinden geçen enlem çizgisine Yengeç Dönencesi adı verilir. Ekvatorun 23 27' güneyinden geçen enlem çizgisine ise Oğlak Dönencesi denir. Kutup daireleri, ekvatorun 66 33' kuzey ve güney enlem çizgilerinden geçen dairelerdir. Bu dairelere Aydınlanma Dairesi denir. Güneş ışınları Yengeç Dönencesine dik geldiğinde yurdumuzda yaz mevsimi; Oğlak Dönencesine dik geldiğinde ise kış mevsimi yaşanır.
Dünyamızı çepeçevre kuşatan 10.000 km kalınlığındaki havanın yapısında %78 Azot, %21 Oksijen, %1 de Su Buharı, Karbondioksit, Ozon, Toz bulunmaktadır.
İklim olayları atmosferin ilk 12 km' sinde oluşur. Güneş ısısının bize gelen kısmı %43'lük kısmıdır. Geri kalanı atmosferin katmanlarınca tutulur. Bizi ısıtan; Güneş'in Dünya'dan yansıyan ışınlarıdır. Dolayısıyla havanın üst katmanları daha soğuktur. Yaklaşık her 100 m' de 0.5 derece düşer.
Dünyamızın ısınmasına göre üç ısı kuşağı vardır:
Sıcak Kuşak: Dönenceler arasındaki bölgedir. Burada sadece yaz mevsimi vardır.
Soğuk Kuşak: Kutup noktaları ile kutup daireleri arasında kalan bölgedir. Buralarda sadece kış mevsimi yaşanır.
Ilıman Kuşak: Dönencelerle kutup daireleri arasında kalan bölgeler. Buralarda dört mevsim yaşanır.
DÜNYAMIZ’IN HAREKETLERİ
İki çeşit hareketi vardır:
1. Kendi ekseni etrafında dönüşü: Bu hareketini 24 saatte tamamlar. Gece ve gündüz meydana gelir.
2. Güneşin çevresinde dönüşü: Bu hareketi ile mevsimler oluşur. Güneş'in etrafındaki dönüşünü 365 gün 6 saatte tamamlar.
Dünyanın Güneş'in çevresinde dönerken izlediği yola Dünyanın Yörüngesi denir.
ÖZELLİKLERİ: Dünyamızın ekseni, yörüngesine göre eğik olduğundan her yanı aynı derecede ısınmaz.
21 Haziran: Kuzey Yarımkürede Güneş'in gökyüzünde en yüksek noktaya eriştiği an, gölgenin en kısa olduğu zamandır. 21 haziran yaz gün dönümüdür ve gündüzün en uzun, gecenin en kısa olduğu gündür.
21 Aralık: Güney Yarımkürede Güneş'in gökyüzünde en yüksek noktaya eriştiği an, gölgenin en kısa olduğu zamandır. 21 Aralık Kış gün dönümüdür ve gündüzün en kısa, gecenin en uzun olduğu gündür.
21 Mart ve 23 Eylül de gece ile gündüz eşittir.
Güney yarımkürede ise durum kuzeydekinin tam tersidir. Güneş ışınları 21 Haziranda, ekvatordan 23 27' uzaklıktaki kuzey paraleline (yengeç dönencesine), 21 Aralıkta ise yine ekvatordan 23 27' uzaklıktaki güney paraleline (oğlak dönencesine) dik olarak gelir. 21 Mart ve 23 Eylül de güneş ışınları ekvatora dik gelir. Ekvatorda gece ile gündüz her zaman 12'şer saattir.
Dünyamız;
- Güneş sisteminde canlıların yaşamasına uygun tek gezegendir.
- Güneş sisteminde, güneşe uzaklığı bakımından üçüncü gezegendir.
- Güneş'ten ortalama uzaklığı 149.573.000 km' dir.
- Güneş'in çevresinde saniyede 29,8 km hızla dolanır.
- Güneş'in çevresinde bir tam dolanımı 365,25 günde tamamlar.
- Kendi ekseni çevresindeki bir tam dönüşü 23 saat 56 dakika 4 saniyedir.
- Güneş sistemindeki beşinci büyük gezegendir.
- Ekvator uzunluğu 40.076 km' dir.
- Ekvator'daki yarıçapı 6.378 km, kutuplardaki çapı 6.357 km, ortalama yarıçapı
6.371 km' dir.
- Yüzeyinin yaklaşık %29'u kara, kalanı deniz ve okyanuslarla kaplıdır.
- Yüzölçümü 510 milyon km’ dir.
- Ekseni, yörünge düzlemine 23 27' eğiktir, bunun sonucunda gece-gündüz süreleri
değişik olur.
- Güneş etrafında dönerken, Güneşten ışınları değişik açıdan alır, çünkü ekseniyle
Güneş etrafında dönüş düzlemi arasında dıştan 66 33' lik bir açı oluşturur.
- Kutuplardan basık, ekvator kısmı biraz şişkin bir şekle sahiptir.
- Paralel ve meridyenler, bir ülkenin dünya üzerindeki yerini saptamaya yararlar.
DÖRT MEVSİM
Bir zamanlar Toprak Ana, evinde yalnız yaşıyormuş. Yalnız yaşamak zormuş, bu yüzden canı çok sıkılıyormuş. Bir gün kalkmış, gök kralına misafirliğe gitmiş. Sarayın kapısına varınca, gürültüler, patırtılar duymuş. Kapıdaki nöbetçiye, “bunların ne olduğunu” sormuş.
Nöbetçi:
― Ne olacak, demiş. Mevsim kardeşlerin gürültüsü. İkisi kız, ikisi oğlan dört yaramaz çocuk var. Kavga edip duruyorlar.
Toprak Ana :
― Onları bana gönderin, demiş. Ben yalnızım, biraz da benimle otursunlar.
Nöbetçi Toprak Ananın isteğini krala söylemiş. Kral da “Peki” demiş. Toprak Ana bunun üzerine evine dönmüş, mevsim kardeşleri beklemeye başlamış.
Önce en küçük kardeş gelmiş. Pembe, beyaz saçlı, güzel bir çocukmuş. Toprak Anaya :
― Benim adım İlkbahar, demiş. Size ufak bir armağan getirdim.
İlkbahar, çantasını açmış, çantasından tomurcuklanmış dallar, renk renk çiçek demetleri, cıvıl cıvıl ötüşen kuşlar çıkarmış.
Çok geçmeden ikinci kardeş gelmiş. Tombul, kırmızı yanaklı bir kızmış. Adı da Yaz’mış. Kardeşine :
― Haydi çekil bakalım, bak, ben geldim, demiş. Sonra po da çantasından çilek, kiraz, şeftali, erik gibi meyveler çıkarmış, bunları Toprak Anaya sunmuş.
Derken üçüncü kardeş gelmiş. Sarı sapsarı bir çocukmuş. Toprak Ana’ya :
― Ben sonbaharım demiş. Yalnızlığı, sessizliği çok severim, demiş. Sonra da kuşları kovmuş, her yeri sarıya boyamış. Ortalığa bir sessizlik çökmüş. Tam bu sırada dördüncü kardeş gelmiş. Çiçekleri, meyveleri dağıtmış, cebinden beyaz bir su çıkarmış, bu suyla her yeri beyaza boyamış. Bir yandan da :
― Benim adım kış, benim adım kış diye bağırıyormuş.
Dört kardeş de Toprak Ananın evinden gitmek istememiş. Kavgaya tutuşmuşlar. Ortalık alt üst olmuş. Toprak Ana kızmış :
― Beni dinleyin, demiş. Ya sırayla gelin, evimde üçer ay misafir kalın, ya da çekilip gidin. Hepinizi birlikte istemiyorum.
― Bunun üzerine mevsim kardeşler düşünmüşler. Aralarında anlaşıp Toprak Anaya, “peki” demişler. İşte o günden beri sırayla geliyor, Toprak Anada üçer ay misafir kalıyorlar.
HİTİTLER(MÖ. 2000-MÖ. 700)
Hititler MÖ. 2000'li yıllarda Hattuşaş(Boğazkale) merkez olmak üzere, Labarna tarafından kurulmuş bir uygarlıktır. Bu devletin Karadeniz'in kuzeyinden(Kafkaslar) Anadolu'ya geldikleri tahmin edilmektedir. Ülke prensler(kral) tarafından yönetilmekteydi. Hükümdarın eşi olan Tavananna denilen prensesler de yönetimde söz hakkına sahipti. Anadolu da köklü bir kültür oluşturan Hititler, çevrelerinde kurulan medeniyetlerden etkilenmişlerdir. Doğal olarak, onları da etkilemişlerdir. Kızılırmak kıvrımı etrafında yaşayan Hititler, daha sonra Anadolu'nun büyük bir kısmına sahip oldular. Devlet, Eski Devlet, Yeni Devlet ve Geç Hitit Şehir Devletleri olmak üzere üç dönem yaşadı. Suriye hakimiyeti için Mısırlılarla savaşlar yapılmış(MÖ.1280-1296), savaş sonunda tarihe ilk yazılı antlaşma olarak geçen Kadeş Antlaşmasını imzalamışlardır. Bu antlaşma ile; Kuzey Suriye ve Kadeş, Hititlere verildi. Kadeş'in güneyinde kalan Suriye toprakları ile Filistin, Mısırlılara bırakıldı. Devlet yönetimini kolaylaştırmak için Pankuş ismi verilen meclis oluşturmuşlardır. Hitit kralları, hakimiyetin tanrı tarafından verildiğini düşünüyorlar ve tanrıya hesap vereceklerini düşünüyorlardı. Bu sebeple, yaşadıkları önemli olayları, savaşları, barışları... Anal ismi verilen yıllıklara yazmışlardır. Böylece ilk Tarih yazıcılığı başlamış oldu. Frigler, Urartular ve Asurlar'ın saldırıları sonunda Hititler MÖ. 700'ler de yıkıldı. Hitit toprakları yağmalandı. Batı topraklarını Frigler, Doğu topraklarını Urartular ele geçirdi. Daha sonra Anadolu'ya giren Asurlar ise tamamını ele geçirdi.www.etarih.net
FRİGYALILAR(MÖ. 750-609)
Ege göçleri sonunda MÖ. 1200 yıllarında Anadolu'ya gelerek Anadolu'ya yerleşen Frigler, Hititlerin yıkılmasıyla 750 yıllarında Gordion(Ankara Polatlı) merkez olmak üzere kurulmuştur. Kurucusu Gordios'tur. Devletin en önemli hükümdarı Midas'tır. Frigler savaşçı bir devlettir. Hititlerle savaşarak, onların topraklarınının büyük bir kısmını ele geçirmişlerdir. Asurlarla Anadolu hakimiyeti için savaşmışlardır. Kimmer, Lidya ve Pers saldırıları sonunda yıkılmışlardır.
Frigler, çok tanrılı dine sahipti. Tarım ve hayvancılığa çok önem vermişlerdir. Dokumacılık, kuyumculuk ve madencilikle de ilgilenmişlerdir. Fenike alfabesini kullanmışlardır. İlk hayvan öykülerini yazmışlar ve Fabl ismi verilen hikayeleri oluşturmuşlardır. Kerpiç ve tahta evleri vardı. Dokuma ve süslemecilik alanında ilerideydiler. www.etarih.net
LİDYALILAR(MÖ.7.YY -MÖ.546)
MÖ. 1200 yıllarında Anadolu'ya gelerek, Batı Anadolu Bölgesi'nde yer alan Büyük ve Küçük Menderes ile Gediz ırmakları arasındaki verimli topraklara yerleşmişlerdir. MÖ.7.YY' da kral Giges tarafından Sard(Manisa-Salihli) merkez olmak üzere kurulan bir devlettir. Kuruldukları yıllarda Hitit ve Frigyalılarla savaşmışlar ve onların elinde olan Batı Anadolu topraklarını ele geçirmişler ve Kimmerlerin Frigleri yıkmasıyla, bağımsız olarak devletlerini kurdular. MÖ. 585 yılında Medlerle yaptıkları antlaşmayla Kızılırmak'a kadar sınırlarını genişlettiler. Kroisos(Karun) döneminde, devlet en parlak dönemini yaşadı. Ülke altın ile doldu. Bilgin, filozof ve şairlere önem verildi. Güçlü bir ordu yerine, zayıf bir ordu(paralı) oluşturuldu. Bu da ülkenin savunulmasını güçleştirdi. Persler ile yaptıkları savaşı kaybeden Lidyalılar yıkıldı(MÖ.546). Anadolu tamamen Pers hakimiyetine girdi. Daha çok ticaretle uğraşan bu uygarlık, Efes'ten başlayıp, Sard'dan geçerek, Asurluların başkenti Ninova'ya kadar ulaşan Kral Yolu'nu yapmışlardır. Bu yol üzerinde konaklama yerleri yaptırdılar. Ticaret ile uğraşmaları sonucunda tarihte ilk madeni parayı icat ettiler. Böylece değiş-tokuş usulünün yerini para almış oldu. Mısır, Asur, Yunan ve İskit devletleriyle ticaret yapmışlardır. Çok tanrılı dini inanışları vardı. Altın, Mücevher işlemeciliği, dokumacılık, çömlekçilik, deri ve maden işlemeciliği, tarım ve ticaret ile geçimlerini sağladılar. Fenike Alfabesini kullandılar.
İYONYALILAR(MÖ.1200-MÖ.7.YY)
MÖ. 1200 Ege göçleriyle Anadolu'ya gelen İyonyalılar, Foça, ile İzmir arasındaki bölgeye yerleşerek, İzmir, Foça, Efes, Milet ve Bergama gibi şehir devletlerini oluşturdular. Denizcilik, ticaret ve sanat alanında başarı elde etmişlerdir. Şehir devletleri arasında kopukluk olduğu için güçlü bir devlet kuramamışlardır. Lidyalılar, İyonyalıların kara ticaretini engellemesinden dolayı, İyonlar deniz ticaretine yönelmişlerdir. Ege ve Karadeniz'de deniz kolonileri(ticari sömürge) kurmuşlardır. MÖ. 7.YY'da Lidya egemenliğine girmişler, daha sonra da Pers(İran) egemenliğine girmişlerdir.
Bilim ve tekniğe önem veren İyonyalılar, Ölümden sonraki yaşama inanmamışlar ve bu dünya için çalışmışlardır. Fenike Alfabesi'ni ve oluşturdukları İyon Alfabesini kullanmışlardır. Ünlü filozof ve bilginler yetişmiştir. Tales, Matematik ve Astronomi alanında, Pisogor, Matematik ve Geometri alanında yetişmiştir. Miletli Anaksimenes'de ünlü düşünürlerdendir. Pisagor dünyanın yuvarlaklığını keşfetmiş, Tales, güneş tutulmasını hesaplamış ve dünyanın ana maddesinin su olduğunu ileri sürmüş, Pisagor, Matematik ve Geometri alanında ün salmış, Aksimenes, her şeyin havadan meydana geldiğini söylemiştir.
Efes'teki Artemis ve Didim'deki Apollo tapınakları İyonlara aittir.
İyonlar; tahtadan, kerpiçten ve taştan evler, mermerden heykeller yapmışlardır.
www.etarih.net
URARTULAR
Urartular, MÖ. 900 yılında Doğu Anadolu'da Tuşpa(Van) merkez olmak üzere Sardun tarafından kurulmuştur. Hurriler tarafından kurulan bu devlet, Hazar Denizi, Malatya, Erzurum, Erzincan, Musul, Halep gibi yerlerde hakimiyet sürmüşlerdir. komşuları olan Persler(İran) ile sürekli mücadele etmişlerdir. Kimmer ve İskit(Sakalar) saldırıları ile zayıflayan devlet, MÖ. 585 yıllarında Medler tarafından yıkılmıştır.
Çok tanrılı dinleri olan Urartular, ölümden sonraki hayata inandılar ve mezarlarını buna göre hazırladılar. Sanata önem verdiler. Sanat alanında özellikle maden işlemeciliğinde ileri seviyelere ulaştılar. Kuyumculuk, hayvancılık, ağaç oymacılığı, maden işlemeciliği ile geçimlerini sağladılar.
Çivi yazısı ile Hitit hiyeroglif yazısını kullanmışlardır.
Van Kalesi ile Erzincan Altıntepe önemli Urartu kalıntılarıdır.
İKLİMLER
KARADENİZ İKLİMİ
Bu iklim asıl olarak kuzey Anadolu dağlarının Karadeniz’e bakan yamaçlarında görülür.Genel özellikleri şunlardır:her mevsim yağışlıdır:
Doğu Karadeniz Bölgesinde maksimum yağış sonbaharda;minimum yağış ilkbaharda görülür.Yıllık yağış miktarı 2000-2500 mm’dir.Batı Karadeniz maksimum yağış sonbahar,minimum yağış ilkbaharda düşer.yıllık yağış miktarı 1000-1500 mm’dir.Orta Karadeniz’de ise maksimum yağış kışın,minimum yağış yazın düşer.yıllık yağış miktarı 700-1000 mm’dir.Karadeniz ikliminin görüldüğü yerlerde kar yağışlı gün ortalaması 18’dir.Yıllık ortalama sıcaklık 13-15°c dir.Ocak ayı ortalama sıcaklık 6-7°Cdir.Temmuz ayı ortalama sıcaklık 21-23°C dir.Yıllık sıcaklık farkı 13-15°C dir.Doğal bitki örtüsü ormandır.Yüksek alpin çayırları görülür.
AKDENİZ İKLİMİ
Bu iklim tipi ülkemizde en belirgin olarak Akdeniz kıyılarında görülmekle birlikte, Ege ve Marmara Bölgelerinde de etkili olmaktadır. Genel özellikleri şunlardır:
*Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır.
*Maksimum yağış kışın, minimum yağış yazın düşer.
*Yaz ve kış yağışları arasındaki fark oldukça fazladır.
*Yıllık yağış ortalaması, 600-1000 mm arasındadır.
*Yıllık sıcaklık ortalaması 18-20°C’dir.
*Ocak ayı ortalaması 8-10°C’dir.
*Temmuz ayı ortalaması 28-30°C’dir.
*Yıllık sıcaklık farkı 15-18°C’dir.
*Ege Bölgesinde dağların kıyıya dik uzanması, Akdeniz İkliminin iç kesimlere ulaşmasına olanak sağlamıştır.
*Marmara Bölgesinde görülen Akdeniz İkliminde, yazlar Akdeniz kıyılarına göre daha serin, kışlar ise daha soğuk ve karlıdır.
*Akdeniz İkliminin karekteristik bitki örtüsü zeytin, defne, mersin, kekik gibi bitkilerden yetiştirilir.
KARASAL İKLİM
Ülkemizde Karasal İklim, İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri ile İç Batı Anadolu Bölümünde görülür.Genel özellikleri şunlardır:
*Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlıdır.
*İç Anadolu Bölgesinde maksimum yağış ilkbaharda, minimum yağış yazın düşer.
*İç Anadolu da ortalama yağış 300-400 mm’dir.
*İç Anadolu’nun kış sıcaklık ortalaması, 1-2°C, yaz sıcaklık ortalaması, 22-23°C, yıllık sıcaklık ortalaması ise, 10-12°C’dir.
*Ege Bölgesinin İç batı Anadolu Bölümünde de yağışlar kıyı kesimine göre azdır.
*Doğu Anadolu Bölgesinin kuzeydoğu kesiminde yıllık sıcaklık ortalaması, 4-6°C’dir.
*Kuzeydoğu Anadolu’da kış sıcaklık ortalaması, -7, -10°C, yaz sıcaklık ortalaması, 17-19°C’dir.
*Yıllık yağış miktarı, 500-600 mm’dir.
*Güneydoğu Anadolu’da ise ortalama yağış, 400-700 mm’dir.
*Güneydoğu Anadolu Bölgesinde kış mevsimi pek donlu geçmemekle beraber, yaz mevsiminde şiddetli kuru sıcaklar egemendir.
*Güneydoğu Anadolu’da yıllık ortalama sıcaklık, 15-16°C, kış sıcaklığı, 3-4°C, yaz sıcaklığı ise, 30-35°C’dir.